Şimdi bünye kendini farklı bir biçimde düzenliyor. Bir bulutum, merkezi bir nesne etrafında dönüp kalmış, bir armut biçiminde, benim olduğumdan daha sert ve daha gerçek ve yarı saydam ambalajı içinde kırmızı parıldayan. İçinde bir boşluk var, gece vakti gökyüzü kadar büyük bir boşluk ve karanlık ve bunun gibi bükülmüş, siyah, gerçi siyahtan çok kırmızı. İçinde yıldızlar kadar sayısız ışık noktacıkları şişiyor, pırıldıyor, patlayıp büzülüyor. Her ay bir dolunay var, kocaman, yuvarlak, ağır, bir kehanet. Geçiyor, duraklıyor, devam ediyor ve gözden yitip gidiyor ve umutsuzluğun açlık gibi, bana bana doğru geldiğini görüyorum. Böylesine hoş hissetmek, tekrar, tekrar. Yüreğimi dinliyorum, dalga dalga, tuzlu ve kırmızı, sürekli devam ederek, zamanı belirleyerek.
Şarap niçin yıllandıkça güzelleşir?
Dünyanın çeşitli yerlerinde yetiştirilen üzümlerin renkleri de çok çeşitlidir.
Şarap yapımında kullanılan üzümlerin renkleri iki ana gurupta toplanır. San ile yeşil arasında rengi olanlara 'beyaz üzüm', kırmızı ile mavimsi siyah renk arasında olanlara 'siyah üzüm' denilir.
Kırınızı
Özetle, beyaz olsun siyah olsun, sarı veya kırmızı olsun bütün insanlar: aynı yolda, omuz omuza, aynı zorlukları aynı engelleri aşarak, aynı hedefe doğru tırmanmaktadırlar. Ve bu yolculuk herkes içindir, kimsenin tekeli ve ayrıcalığı sözko nusu değildir. Gelişimi için nasıl bir yürüyüş gerekiyorsa, her varlığın o yurüyüşe uyması zorunludur. Bugün yürünecek yollar beyaza boyanmıştır, icap ettiği zaman sarıya da boyanır, yine icap ederse siyah ve kırmızı da olabilir. Dolayısıyla, insanların ırk ayrımlarına neden olan beden renklerinin ve bu renklere eşlik eden bazı özelliklerinin, hakiki ayrılığı ifade edebilecek hiçbir kıy meti yoktur. Bunlar, yürünecek yollarda kullanılması gereken gelip geçici gelişim vasıtalarının birer basit malzemesidir. Ve vazife hazırlığı yolundaki toplu yürüyüş zorunluluğunun icaplarıdır